theartsandliteratures.blogspot.com.tr

1 Ocak 2015 Perşembe

ECE VAHAPOĞLU İLE KENDİMİZİ TANIMA YOLCULUĞU

                                            21 Gunde Iyi Hisset 3D
Başarılı gazeteci, sunucu, yazar ve iyi yaşam eğitmeni Ece Vahapoğlu yoğun iş temposuna ara verdiği yazın keyifli günlerinde sorularımızı yanıtladı. 60 günlük ideal vücut programını bizimle paylaştığı kitabından sonra 21 günde kendimizi nasıl daha iyi hissederiz sorusunun cevaplarına dair ipuçları verdiği kitabıyla yine karşımıza çıktı. Kitap boyunca bizi yalnız bırakmayan günlükleri ve önerileriyle fit görünmenin yanı sıra beynimizin gücünü de unutmayan Vahapoğlu, pozitif enerjisi ve içten yorumlarıyla bizimle.

İyi bir güne başlamak için önerilerinizin keşif sürecini bizimle paylaşır mısınız?
Düzenli spor yapan, doğru beslenen biriyim. Bunu yıllardır sürdürdüğümü düşünüyorum. Fiziksel olarak bunu yaşam tarzı haline getirmiş de olsam içsel ve ruhsal olarak kendimizi iyi hissetmemiz gerekliliğini önceliyorum. Meditasyon ve yoga bu yöntemlerden sadece birkaçı. 21 Günde İyi Hisset’te anlattığım belirli ritüeller ve egzersiz önerileri tüm bu buluş sürecinin ürünü olarak karşınızda. Denge benim için oldukça önemli bir kavram. Enerji, motivasyon, zihinsel güç ile birleşen fiziksel sağlık ve iyi beslenme kaliteli hayat içinde bir bütün. Ben de bunu tüm boyutlarıyla kitabımda paylaşıyorum.

Kitap içerisinde verdiğiniz tüyoların dışında günlük programı hazırlarken önceliğiniz ne oldu?
Kendimizi iyi hissetmek günlük tutarak mümkün oluyor. İyi bir değişim için sağlıklı beslenmeyi, sporu eksik etmememiz gerektiğini düşünüyorum. Ruhsal arınma ve kendimizi yenileme süreci de aynı şekilde gerekli. Fiziksel ve zihinsel boyutun birlikteliğinin yansıması olarak bunların alışkanlığa dönüşmesi için gereken süre 21 gün. Ben kitabıma motivasyonu yükseltici bir günlük programı ekledim ve not tutmanın öneminin anlaşılmasını sağlamaya çalıştım. Günlük programı düşüncelerimizi yönetmek üzerine kurdum. Egzersiz ve beslenme programını unutmadım. İşin sırrı ve önceliklerim sadece bu oldu.

İnanç ile iyi hissetmek arasında bir uyum olduğu düşüncesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
İnanmak kesinlikle önemli. Yeni alışkanlıklar edinmek zor bir yolculuk ama ilk adımı attıktan sonra inançla devam edebilirsek başarmamız daha kolay.

Peki fit olmak sizin için neden önemli?
Fit olmak daha iyi görünmemizle ilgili bir şey. Fit olmak için spor yapıp sağlıklı besleniriz. Böylece iyi hissetmeye başlarız, enerjimiz artar. Fiziksel olarak iyi görünmek ruhumuza yansıdığında harika bir ışık yayarız, güzelliğimiz ortaya çıkar.

Fit olmak ile zayıf olmak aynı şeyler mi?
Fit olmak bilinçle alakalı. Dünyadaki bilinçlenmeyle birlikte ilerliyor. Zayıf olmak ise hastalık belirtisi. Zayıflamak iyi görünmemizi sağlamıyor ki… Bunun yerine fit görünmek için çaba harcamalıyız. Daha sağlıklı, çekici ve seksi olmayı, kadınsı hatlarımızı öne çıkarmayı istiyorsak fit olmayı önemsemeliyiz. Şok diyetlerle zayıflamaya çalışmaktan vazgeçmeliyiz. Ruhumuzu ve bedenimizi birlikte güzelleştirecek bir yaşam tarzını alışkanlık edinmeliyiz.



4 Aralık 2014 Perşembe

ARTINTERNATIONAL SANAT FUARI’NDAN KALANLAR



Yılın en çok beklenen sanat olayı ArtInternational, Pazar günü şahane bir finalle sona erdi. İlginizi çekeceğini düşündüğümüz detayları bir araya getirdik. 

26-28 Eylül tarihlerinde gerçekleşen uluslararası çağdaş sanat fuarı ArtInternational, kurucuları Sandy Angus ve Hüseyin Avunduk’un emekleri sonucunda bizlerle buluştu.
Direktör Dyala Nuseibeh, sanat yönetmeni Stephane Ackerman, “Konuşma Programı”nın küratörlerinden Tansa Mermerci Ekşioğlu, “Sahnedeki Videolar” bölümü küratörü Başak Şenova, “Alternatifler” bölümünün küratörleri Özge Ersoy ve Merve Ünsal’ın yoğun çalışmaları sonuç verdi ve fuar beklenenden fazla ilgi gördü.   Videodan performansa, çağdaş sanatla dolu üç gün vadettiklerini başarıyla gerçekleştirdi.
“İstanbul’un gerçek global kültür adresi olmasında katkı sağlama amacı” taşıyan fuar, çok uluslu bir ekibin çalışması olarak oldukça etkileyiciydi. Hafta sonunun yoğun yağmuruna rağmen ziyaretçiler Haliç’in keyfini çıkarmayı ihmal etmediler.
Sanat fuarının en beğenilen aktivitelerinden birisi  “Artistik Program” oldu. Şair Lale Müldür, fuara deneysel film projesi “Azılı Yeşil”le katıldı ve filminin çekimlerini ArtInternational’da sürdürdü. Alternatifler bölümünde yer alan projeler ise geniş bir yelpazeyi kapsamasa da bir çok bağımsız galeriyi bir araya getirdi. Sahnedeki Videolar bölümü konusuyla ilgi çekmeyi başardı. Fuara özel hazırlanmış videolar “Amnezi Salgını”nı konu aldı ve fuar boyunca sürekli gösterimdeydi.
Hiper gerçekçi resimlerin dünyaca tanınan ismi Taner Ceylan da dört yılın ardından İstanbul’da, ArtInternational’daydı. Sanatçının “Altın Çağ” serisinden iki yeni eserinin de yer aldığı solo gösterimi yoğun ilgi gördü.
Performans sanatçısı deyince akla ilk gelen isimlerden biri olan Marina Abramović, bedenin sınırlarını bu kez İstanbul’da zorladı. Fuarda sanatçının 1978 tarihli meşhur videosu AAA-AAA da gösterildi.
Ünlü heykeltraş ve ressam Anish Kapoor’un çalışmaları ise Lisson Gallery’nin standında sergilendi.
ArtInternational’ın gerçekleştiği günlerde Haliç Kongre Merkezi’nin Kuleli Binası’nda fuardan bağımsız “Moving Image” video sanatı fuarı düzenlendi. Haliç Kongre Merkezi’nin büyülü atmosferi içerisindeki bu üç günlük sanat etkinliğinde Carlos Aires’in Orijinal paralar üstüne yaptığı simgeler, Willem Oorebeek’in “Babil Kitaplığı”, Burak Delier’in eserleri, Flovio Favelli’nin “Türk Lirası Banknotları” ve Pravdoliub Ivanov’un “Ornaments of Demond” adlı kilim çalışması büyük ilgi gördü.


UZAKLARDAN ÇUBUKLU'YA BAKIŞ

Boğaz ve onu çevreleyen çiçekler, fıstık çamları, köşkler, çalılar, taşlar; hemen karşıda görünen kayıklar… Muhteşem fırça darbeleriyle bu manzarayı eşsiz ve unutulmaz kılan ressam Hoca Ali Rıza, adına düzenlenen muhteşem bir sergiyle İzmir, Arkas Sanat Merkezi’nde.

Daha önce açtıkları “Asker Ressamlar“ sergisiyle Türk resim tarihinin başlangıcını göstermeye çalışan Arkas Sanat, Türk resim tarihinde eşine rastlanmayan, karakalem çalışmalarında kurallar kurmuş bir ressam olan Hoca Ali Rıza’nın eserleri ile aynı dönemi daha derinlemesine sergiliyor.
Sulu boya, kara kalem ve guaj çalışmalarında çok ince ustalık bulunan Hoca Ali Rıza, doğayı gözleyen, doğa sevgisini çizgi ve renklere döken ilk Türk ressamı. Sanat merkezinin giriş katında Hoca Ali Rıza’nın ağırlıklı olarak yağlı boya eserleri sergileniyor, üst katta; guaj, karakalem, sulu boyalardan oluşan  desen çalışmaları bulunuyor.
Döneminin yurt dışındaki önemli üniversitelerinin kendisi ile iletişim kurmak için çabaladığı hatta İtalya’ya resim öğrenimi için gönderilmesine karar verildiği halde, Napoli’deki bir kolera salgını nedeniyle hiçbir zaman yurt dışına çıkamamış bir ressam Hoca Ali Rıza (1858-1930). Çağdaşlarından Fransız ressamlar Corot ve Courbet’ye benzetilen, Türk Resim Sanatı tarihinde Üsküdarlı Hoca Ali Rıza olarak da bilinen sanatçı, doğayı gözleyen, doğa sevgisini çizgi ve renklere döken ilk Türk ressamı.
Sergide Hoca Ali Rıza’nın Arkas ve Yapı Kredi Koleksiyonları’nda yer alan eserlerinin yanı sıra aile koleksiyonu, Türkiye’nin önde gelen kurum ve özel koleksiyonlarından getirilen eserler de yer alıyor. Arkas Koleksiyonu’nda bulunan ve ressamın en güçlü Boğaz betimlemelerinden biri olan ‘Çubuklu Sırtlarından Boğaz’a Bakış’ konulu resmi ve Yapı Kredi Koleksiyonu’nda yer alan ve bir başyapıt olarak görülen ‘İftar Sofrası’ da serginin en değerli parçalarını oluşturuyor.
Arkas ve Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık işbirliği ile hazırlanan Hoca Ali Rıza sergisi, 28 Aralık tarihine kadar İzmir, Arkas Sanat Merkezi’nde gezilebilir.


YILIN SANAT OLAYINA SAYILI GÜNLER KALDI

       


ArtInternational'a hazır mıyız?

Merakla beklenen ArtInternational Sanat Fuarı, 24 ülkenin 80 galeriyle bir araya gelerek oluşturduğu muhteşem atmosferiyle eylül ayının son günlerinde sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

26 – 28 Eylül tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan ArtInternational Sanat Fuarı için hazırlıklar bütün hızıyla devam ediyor. Çağdaş sanat tutkunlarının ilgi odağı olacak bu fuara Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından ünlü isimler katılıyor. ArtInternational’ın yönetmenliğini Dyala Nusseibeh, sanat yönetmenliğini ise Stephane Ackermann üstleniyor.
Steve Sabella ve Hani Zurob gibi Filistinli sanatçılar yakınlardan fuara katılırken, bu yıl ilk kez Pearl Lam ve Edouard Malingue gibi Uzakdoğulu galeriler de İstanbul’a geliyor. Modern ve çağdaş sanatın  ikonlarının İstanbul’da buluşacak olması sanatseverleri hayli heyecanlandırıyor. Dünyadaki isyanları yorumlayan Carlos Aires’ten, Çinli kamuflaj sanatçısı Liu Bolin’e kadar bir çok popüler ismin eserlerini fuarda görmek mümkün.
Bir sene önce “In Search of a Winner” işiyle fuarın ilgi odağı olmuş İsveçli sanatçı Assa Kauppi’nin bronz heykellerden oluşan ‘The Race is Over’ serisi de fuara renk katıyor. ArtInternational’ın Haliç Kongre Merkezi’nin terasına özel hazırlanan açık hava heykel galerisi “By The Waterside”da Joan Miró’nunkinin dışında birbirinden etkileyici 9 heykel daha sergileniyor.
Türkiye’den ise İstanbul’un güncel sanat deyince akla gelen 12 galerisi sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Galeri Manâ, NON, Pi Artworks, PİLOT, Rampa, ArtSümer, x-ist ve Galeri Zilberman gibi geçen yıl da katılmış galerilerin yanı sıra Dirimart, Galeri Nev, Rodeo ve Sanatorium gibi yeni galeriler de fuardaki yerlerini alıyor.
Fuarın büyük ilgi görmüş etkinliklerinden Konuşma Programı, bu yıl koleksiyoner Tansa Mermerci Ekşioğlu ve küratör Zeynep Öz’ün birlikte hayata geçirdikleri SPOT Projects tarafından gerçekleştiriliyor. Mekânın tasarımını geçen yıl olduğu gibi Erhan Patat yapıyor ve İstanbul’un eşsiz güzelliği Haliç Kongre Merkezi’nde ziyaretçileri mest ediyor.
ArtInternational’ın bilet fiyatları ise geçen seneyle aynı. Günlük tam 30 TL, 3 günlük tam 60 TL, 3 günlük öğrenci 15 TL olarak satışa sunuluyor. Biletler Biletix’ten ya da Haliç Kongre Merkezi’nde bulunan gişelerden alınabiliyor.